ÖNSÖZ
„Yesilköy anilarim“in bazilarini toparlayip yazdiktan sonra, bir taraftan yakinlarimin, arkadaslarimin etkisi diger yandan da Cem Üründül’ün mükemmel „Bir Yesilköy Vardi“ si ikinci bölüme baslamama neden oldu. Yazdikca yillar öncesinin simalari aklima geldi, bir ipucu ile biraz da arastirip (internet sagolsun) cogu kisiyi, olayi animsayabildim. Özellikle „Esnaflar“ ve „Balikcilar“ kisimlarinda ne yazik ki cogu kisiyi unutmusum (veya toparlamayi erken kesmisim). Simdi ise birinci bölümdeki basketboldan sonra biraz da voleybol ile ilgili eski, cok eskilere dayanan isimler…. Kodak fotograf makinem… ve: „Yandaki ev“…. Evet, bu kez odak noktasi „yandaki ev“.
Yandaki Ev
Bizim ev Rihtim sokagin sonundaydi, o zamanlar No. 40 idi, ancak kapimiz Rihtim Sok. ile üst araftaki Liman Sok. arasindaki daracik kisacik sokaktaydi; o sokagin da bir ismi olsa gerek (acaba Rüzgar Sok. miydi?); o kadar dardi ki bir araba (at arabasi veya otomobil) anca gecebilirdi.